Marmara Denizi’nde yeniden görülmeye başlayan müsilaj, balıkçıların ağlarına yapışıp, zarar vermeye başladı. Tekirdağ’da balıkçılar bugün avlanmaya çıkamadı. Bölgede uzun yıllardır balıkçılık yaptığını söyleyen Aydın Şengül, “Palamut, lüfer devamlı Karadeniz’de kaldı. Marmara Denizi bitmiş durumda.” diye konuştu. Uzmanlar ise endişeli… Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nden (NKÜ) Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, “Azot ve fosfor yükünü Marmara Denizi’nden çekmediğimiz sürece, müsilaj problemleriyle uğraşmak zorunda kalacağız.” dedi.
Marmara Denizi’nde 2021 yılında görülen müsilaj, yeniden kendini göstermeye başladı.
Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ilçesinden avlanmak üzere tekneleriyle Marmara Denizi’ne açılan balıkçıların ağalarına müsilaj yapıştı.
Müsilajın ağlara zarar verdiğini belirten balıkçılar, bu yüzden balık avlamaya çıkamadıklarını anlattı.
Müsilaj nedeniyle avlanmaya çıkamadıklarını anlatan balıkçı Mehmet Ali Tuncer, “Tekneyi yoruyor, vinç konusunda sıkıntılar şeyler çekiyoruz. Ağır olduğu için çekemiyoruz. Ağlara zarar veriyor, her şeye zarar veriyor.” dedi.
Tuncer, “Denizin içindeki canlıları, düşünün yosunlara bile zarar veriyor. Bu 2 yıl önce de olmuştu, yengeç kalmamıştı, işimiz zor.” diye konuştu.
Bölgede uzun yıllardır balıkçılık yaptığını söyleyen Aydan Şengül ise “Marmara Denizi bitmiş durumda.” yorumunu yaptı.
Şengül şunları söyledi:
“Müsilajdan dolayı ağlar yırtıldı, ağlarımızı tamir ediyorum.
Müsilaj bizi etkiliyor; bundan dolayı balık Marmara’ya hiç girmedi. Balık Karadeniz’de kaldı.
Palamut, lüfer devamlı Karadeniz’de kaldı. Marmara Denizi bitmiş durumda. 3 aydır balığa çıkamıyoruz.”
İlçenin balıkçılarından Cezmi Koç da müsilajdan şikayetçi…
Avlanmaya çıktıklarını ama müsilajdan dolayı balık tutamadıklarını söyleyen Koç, “Ağlarımızın gözenekleri kapandığı için balıkta tutulmuyor. Halimizi görüyorsunuz, devletin bir çare bulması gerekiyor. Müsilajın bir an önce temizlenmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Uzmanlar ise endişeli…
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nden (NKÜ) Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, 2021 yılında görülen müsilaj sorunun bitmediğini söyledi.
Müsilajın zaman zaman denizin derinliklerine indiğini, zaman zaman da yüzeye çıktığını belirten Tecer, “Marmara Denizi’nin suyunun sıcaklığını sadece küresel ısınmaya bağlamak doğru değil. Bunun sebepleri var. Bunun sebepleri aslında diğer sebeple de ilişkili olan Marmara Denizi’ne yapılan deşarjlar.” diye konuştu.
Marmara kıyısında 25 milyon insan yaşadığına dikkat çeken Tecer, “Müsilajı oluşturan en büyük sebeplerden biri de denize deşarjlarla bırakılan azot ve fosfor. Atık sularda azot ve fosforun giderilmesi ancak ileri biyolojik arıtma tesislerinin kurulmasıyla mümkün.” diye konuştu.
Marmara Denizi’nde bu kadar sıcaklık değişiminin 50 yıl gibi bir sürede olmasının muazzam büyüklük ve anormallik demek olduğunu belirten Tecer, şöyle devam etti:
“Burada insan faaliyetleri sonucu oluşmuş olan bir tesir var. Bu tesir baktığımız zaman günlük olarak buraya deşarj edilen 8 milyon ton suyun etkisinden bahsedebiliriz.
Marmara Denizi’nin kıyısındaki sanayilerde kullanılan soğutma sularının sıcak su olarak deşarjından bahsedebiliriz ki bu muazzam bir bir sıcaklık değişimi.”