Bursa’da yaşayan Mehmet Nail (59), küçük yaştan itibaren biriktirdiği telefon, videokaset, koltuk, enstrüman ve klasik otomobillerin de aralarında bulunduğu binlerce parçayla, 4 katlı evini, ‘yaşam müzesi’ne çevirdi. 30 yıl yaşadığı Amerika’nın New York şehrinden getirdiği nostaljik eşyaları da koleksiyonuna ekleyen Nail’in oluşturduğu ‘nostalji evi’nde, ailesinden hatıra olarak sakladığı, çocukken üstünde oturduğu halıdan, sıcak aile ortamında yediği yemeğin tabağına kadar, yaşamına dair tüm detaylar bulunuyor. Ayrıca bu evde 1915-1965 yılları arasında üretilen 12 antika otomobil sergileniyor.
Yenişehir ilçesi Köprühisar Mahallesi’nde 1965 yılında dünyaya gelen Mehmet Nail, küçük yaşlardan itibaren nostaljik eşyaları biriktirmeye başladı. Aile büyüklerinden ve yakın çevresinden topladığı telefon, kasetçalar, videokaset ve enstrümanları yaşadığı evin bir odasında biriktirmeye başlayan Nail, 19 yaşında üniversite okumak için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nde de koleksiyon merakını sürdürdü.
30 yıl yaşadığı New York’tan 2014 yılında kesin dönüş yapan 2 çocuk babası Mehmet Nail, koltuk, otomobil aksesuarı, ev eşyası ve klasik otomobillerin de aralarında bulunduğu binlerce parçayla, Osmangazi ilçesindeki 4 katlı evini ‘yaşam müzesi’ne çevirdi.
30 yıl yaşadığı Amerika’dan getirdiği nostaljik eşyaları da koleksiyonuna ekleyen Nail’in oluşturduğu ‘nostalji evi’nde, ailesinden hatıra olarak sakladığı, çocukken üstünde oturduğu halıdan, sıcak aile ortamında yediği yemeğin tabağına kadar, yaşamına dair tüm detaylar bulunuyor. 1800’lü yıllardan kalan piyanodan, günümüze kadar gelen eşyaların bulunduğu evde, 1915-1965 yılları arasında üretilen 12 klasik otomobil de sergileniyor. Araç mezarlığının da bulunduğu evde, Nail’in doğduğu Köprühisar’daki evine ait dış cephe ile mutfak da yer alıyor. Ayrıca bu araç mezarlığı içerisinde hurdaya ayrılan otomobillerin yedek parçaları ile aksesuarları da bulunuyor.
Mehmet Nail, 59 yıllık yaşamı boyunca biriktirdiği ve Amerika’dan TIR’la getirdiği eşyalarını, yaklaşık 2 yıl süren bir çalışma ile evine yerleştirdi. Koleksiyonunu, evin farklı bölümlerinde oluşturduğu konseptle sergileyen Mehmet Nail’in evinde, 90’lı yıllara ait oturma odasından Cadılar Bayramı konseptine, yılbaşı gecesi konseptinden sinema salonu ve enstrümanların sergilendiği özel alanlara kadar birçok bölüm bulunuyor. Ev, film yapımcıları ve düğün öncesi fotoğraf çekimi yaptırmak isteyen çiftlerin de ilgisini çekiyor. Bu konseptler, kimi zaman düğün öncesi çekimlere kimi zaman da kısa film çekimlerine sahne oluyor.
Garajdaki klasik otomobiller her sabah özenle temizleniyor, her ay da düzenli olarak da bakımları yapılıyor. Yeni evlenen çiftlerin ve sünnet çocuklarının özel günleri için kiralanabilen renk renk otomobiller, düğün konvoylarının da göz bebeği oluyor.
Farklı konseptlerin bulunduğu evde Nail’in, doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği Köprühisar’daki evin dış cephesi ve mutfağı da bulunuyor. Doğduğu evin dış cephesini ve mutfağını söküp, getirdiği evinde yeniden kuran Mehmet Nail, saman taşıdığı araba ile diğer parçaları da sergilemek için eve yerleştirdi.
Evinin tek odasında başladığı koleksiyon tutkusunu 4 kata da yayan Mehmet Nail, “Buradaki eşyaların hepsi, benim 59 yıllık yaşamıma aittir. Araba koleksiyonum var. Telefon koleksiyonum var. Video, audio koleksiyonum var. Bunları böyle toplarken bir oda oluştu, 2 oda oluştu derken, sonra arkadaşlarımın çok ilgisini çekti ve büyüttüm. 3’üncü katı yaptığım farklı konseptlerle fotoğraf çekim stüdyosuna dönüştürdüm. Burayı gelinlere, damatlara çekim stüdyosu olarak sunuyorum. 1800’lü yıllardan, 90’lı yıllara ve günümüze kadar binlerce çeşit parça var. Köydeki evimi söküp, getirdim ve olduğu gibi düzenini ve orijinalliğini bozmadan, buraya dekor şeklinde yerleştirdim. Bazen gelip, burada oturuyorum. Burada zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Burada 1800’lü yıllara ait bir piyano da bulunuyor. Buraya çekim için gelenler, konseptleri çok beğeniyor ve herkes çok şaşırıyor. Kapıdan içeri giren herkes hayranlıkla etrafına bakıyor” dedi.
Sergilediği eşyalar ile kendi geçmişine yolculuk yaptığını ve anılarını yaşattığını belirten Mehmet Nail, “Burada satın alınma eşya yok denilecek kadar azdır. Buradaki eşyaların manevi değeri, bende gerçekten çok büyüktür.
Benim bebekliğimden malzemeler var, eşyalar var. Buraya gelip, oturuyorum. O dedemle, ninemle geçirdiğim zamanları tekrar yaşıyorum” diye konuştu.